Malum yazın deniz kenarında, yazlıkta falan her zamanki cilt bakımı rutinimizin dışına çıkıyoruz. Cildimiz daha fazla nem ve bakım istiyor, saçlarımız da aynı şekilde. Ben de hem bu ekstra nemlenmeyi sağlamak, hem de elimde uzun zamandır kullanıp da bitiremediğim ürünleri bitirmek üzere kendime yazlıkta bir duş kenarı bakım standı kurdum. Burada şampuan, yüz ve vücut peelingi, saç kremi ve selülit bakımı yağı vardı. Şimdi sırayla bakalım neler varmış..
İşte bütün kullandığım ürünler duşun kenarına dizilmiş durumda..
Önce Schwarzkopf keratin içeren saç onarıcı şampuan. Bunun hem kokusunu hem de saça verdiği nem ve ipeksilik hissini çok seviyorum. Saçlarım güneş-deniz derken baya bir yıprandığı için bu şampuanı kullanıp bitirdim.
Şampuanladıktan sonra hergün Watsons'ın bu saç kremi ile saçımı kremleyip biraz bekledim. Sonuç mis gibi kokan ve ipek gibi yumuşacık bir saç oldu. Krem saça extra parlaklık vermeyi vaad ediyor ve vaadini de yerine getiriyor. İçinde kına özü bulunuyor. 500 ml. olan ürünü 7-8 TL. gibi bir fiyata almıştım. Ağır krem kokusundan hoşlanmayanlar bu kremi rahatça alabilirler. Tek sakıncası ürün hakikaten çok fazla. Memnun kalınmadığı takdirde bütürmek sorun olacaktır. Bildiğim kadarıyla da bu saç bakım ürünleri bütün saç tiplerine uygun, bunun birde bira özlüsü var, bu bitsin ona başlayacağım.
Tabi yine güneş ve deniz yüzünden kuruyan cildimizi nemlendirmeden önce güzel bir peeling yapmak gerekiyor. Ben de yine Watsons'ın besleyici vücur scrubını hergün bol bol kullanıp bitirdim. İçinde minik pütürler olan ve kokusu çok ağır olmayan bir peeling-krem bu. Daha sonra da özellikle kol ve bacaklarımı bol kremle nemlendirdim. Krem 250 gr. ve yine uzun süre önce 5-6 TL. gibi bir fiyata almış olmam gerekiyor.
Yüzümü de her duştan sonra Yves Rocher'in Pure System günlük derinlemesine temizleyen peeling kremi ile güzelce ovalayarak temizledim. Bu peeling yumuşacık olduğu için gözenekleri çok güzel temizleyerek, cildimin kurumasına da engel oldu. Peşinden daha önce bahsettiğim aynı serinin toniğini de kullanarak yüz temizleme rutinimi tamamladım. Tabi genelde makyaj yapmadığım için başka bir temizleyiciye ihtiyacım olmadı.
Ve en son olarak da kurulandıktan sonra bacaklarıma geçen Lila Kutu'dan gelen bu selülit yağını sürdüm. Faydası varmı yokmu bilemem, çünkü gerçekten fazla selülit problemim yok ama cildi yumuşacık yapıyor ve kokusu da harika. Yağlılık hissi de biraz kalıyor, zaten vücut neme aç olduğundan hemen bütün yağı emiveriyor. Kışın da aynı hızla emilirmi bilemem.
Bu boyalı saçlar için durulanmayan saç bakım kremini de bir süre önce almıştım. Bir türlü düzgün kullanamamıştım. Ama yazlıkta 10 gün gibi bir süre düzenli kullandım. Daha önce deniz ve güneşten açılan saç rengim evet yine açıldı ama bu sefer rengi hakikaten değişik ,güzel bir renge dönerek açıldı ve saç nemini kaybetmedi. Ayrıca pekçok bakım kreminin yaptığı gibi saçımı ne ağırlaştırdı, ne de yağlandırdı. Aynı şampuan ve krem sonrası parlaklığını ve yumuşaklığını korudu. Memnun kaldığım ürünlerden biri oldu.
Tabi bakımı bu kadar rahat ve düzenli uygulamamda yazlıkta duş işini dışarıda halletmem, herşeyin elimin altında olması ve bol bol da zamanımın olması çok büyük etkendi. Aynı bakım rutinini daha düzenli ve detaylı olarak kış ayları için de uygulayacağım tabi. Önümüzdeki haftalarda bundan da bilgi vereceğim.
Sevgiler..
