Rimmel London Apocalipse Big Bang..

Watsons'ın güzel yeniyıl hediye paketinden gelenlerden biri de Rimmel London Apocalipse likit rujlardan Big Bang oldu. Bu ruju alıp almamakta çok tereddüt etmiştim, sonra yeter miktarda kırmızı ruj ve glossum olduğuna karar verip, son dakikada vazgeçmiştim. 

Klasik Apocalipse, tam kırmızı, yine hafif kokusu ve tadı var. Sürerken dikkat etmek lazım, çok akışkan ve bulaşmaya müsait.

Aslında kullanabileceğimi, bitirebileceğimi bilsem hepsini alırım bu serinin, gayet güzel renkleri var ve kokusu da bana çok kötü gelmiyor. 

İçinde çook hafif pembelik içeriyor ama sürülünce tam kıpkırmızı oluyor renk.

Swatchı da bu şekilde, ben çok beğendim bunu. Ne kadar yoğun olduğunu görüyorsunuz burada, birazcık dokundurmak bile yetiyor. Alt dudağıma 3 dokunuş bana tam geldi.

Bu arada yılbaşı akşamı bu ruju kullandığımı da söyleyeyim, tam yılbaşı ruhuna uygun bir renk oldu. Şimdi Sevgiler Günü de yaklaşırken o gün için de uygun olacağını düşünüyorum. 

Sevgiler. 

Rimmel London Apocalipse Lip Gloss Eclipse...

Bu ay Watsons kataloğunda ilk dikkatimi çeken şey Rimmel London Apocalips glossların 3 adet yeni renginin gelmiş olmasıydı. Çok Apocalips aşığı bir insan değilim ama yine de bu aşağıdaki rengi görür görmez çok beğendiğim için kesinlikle almak istiyordum.

Dışarıdan görülen renk harika..

304 Eclipse.. Diğer renkler de Nude Eclipse ve Across the Universe..

Rengin görünüşü..

Swatch bu şekilde.. Koyu renk taşma tehlikesi var..

Görüldüğü gibi hafif taşma yapmış yine sinir bir durum ama rengin güzelliği için katlanacağım.

Diğer 2 rengi alıp almamakta kararsız kaldım ama almayı düşünürseniz bu ay Rimmel London Apocalipse ürünlerinde indirim var, 14 TL den 10 TL.'ye düşüyor.

Sevgiler..

Rimmel London Apocalips Lip Balmlar..

Rimmel London Apocalips Lip Balm'lar Watsons'lara geldiğinden beri deneyip deneyip geri bırakıyordum. kadınlar günü indiriminden de Luna'yı bulamadığım için almamıştım. Nihayet geçen hafta biraz da 12.99 TL. olan uygun fiyatlarına kanarak 2 tane aldım. Bir tanesi tabi Luna, diğeri de Apocaliptic.

Ambalajları çok güzel, her şekilde çantaya at çık ancak yapıları beklediğimden daha çok yoğun ve buna rağmen de akışkan bir yapıda. Bu Temptelia'nın bol bol tanıttığı lip tarlar gibi bir havası var. Dudağı ilk sürüşte kapatmıyor ancak biraz fazla sürünce de sürekli taşma yapıyor. Ayrıca dudak kusurlarını da ortaya çıkarıyor. Kokusundan bloglarda çok bahsedildi, ben çok kötü bulmuyorum ama çok da güzel bir koku değil.

 Luna tam bir turuncu, rengi çok güzel ama yazdığım gibi biraz fazla kaçtı mı dudakta sanki şeftali yemiş de yıkanmamış gibi bir hale geliyor. Lip Tar benzetmesini daha çok bu renk için yaptım. 

Apocaliptic renkler arasında en yoğun olanlardan, tam bir parlak pembe. Yapı olarak glossa daha çok benzese ve dudak üzerindeki hatalar konusunda daha toleranslı olsa da  yine de fazla kaçırmaya gelmiyor hemen bulaşmaya başlıyor. 

Normal glosslar ilk sürüldüğü zaman yapış yapış ve bulaşacakmış gibi hissettirse de bir süre sonra dudağa sabitlenir. Bunda böyle bir şey olmuyor. Bir şey yerken, içerken ve özellikle sigara kullananlar için bulaşma ihtimali çok yüksek, dikkatli olmak lazım. Yabancı bloggerlar bunları çok beğenmişler, benim için ortalama ürünler oldu, çok bayılmadım. Ama nefret de etmedim. Az az, minik minik sürerek kullanacağım, ama başka rengini almayı düşünmüyorum.

Sevgiler.