Teosyal Pen akıllı dolgu kalemi şimdi Türkiye'de..

 Aslında bu yazının bir basın bülteni olmasını düşünmüştüm ama anlatacaklarımı basın bülteni tam olarak kapsamayacağı için değiştirmeye ve kendim yazmaya karar verdim.  Geçtiğimiz cuma günü sevgili Yasemin ve Çiğdem ile birlikte Swiss Otel Bosphorus'da Seltek  tarafından düzenlenen dünyanın ilk  dolgu kaleminin tanıtımında bulunduk. Doldu işleri benim özel ilgi alanıma girdiği için bunu kaçıramazdım doğal olarak.

Teosyal pen

Tanıtıma gitmeden önce gele mailde kalem acısız, ağrısız ve iğne korkusuna son verecek bir ürün olarak tanıtılıyordu. Şimdi benim iğne korkum yok hatta dişçiden bile korkmam o derece ama acı ağrı deyince akan sular durur. Çünkü ağrı eşiğim çok düşüktür, bacağıma ağda yaptırırken bayılmış ve lazer epilasyonda da ağlamış bir insanım anlayın yani.  Bunu da böyle ağrı free falan duyunca yok dedim iğne varsa acı da vardır yani.

Teosyal pen

Dolgu kalemi böyle bir şey, minicik, içine her türlü şırınga konabiliyor ve enjeksiyon 3 değişik kademe ile yapılabiliyor. 

Teosyal pen

Dr. Wolfgang REDKA

Dr. Stephan LIPP

Bizi teosyal pen konusunda bu konuda uzman iki doktor Dr. Wolfgang Redka ve Dr. Stephan Lipp bilgilendirdiler. Dr. Lipp bizzat iki kişiye de uygulama yaptı. 

Tanıtım bitince tabi ben de kafama takılan soruları, özellikle de acı konusunu sormak istedim. Sonuçta ucunda iğne olan bir alet e deriye de giriyor mutlaka acıtacaktır diye düşünüyordum çünkü. Dr. Lipp hemen buyrun gelin deneyelim deyince de kös kös gitmek zorunda kaldım. Kendisi boynuma uygulama yapmayı uygun gördü. Türk hanımlarını buradan ayırıyormuş kendisi, yüzleri çok bakımlı ancak boyunlar o kadar bakımlı değil diyor Türk hanımlarında. Gerçi ben kremimi maskemi boynuma da sürmeyi ihmal etmiyorum ama çok katlanan bir bölge, ister istemez kırışıyor. 

Başladı uygulamaya, hayretler içinde kaldım, gerçekten normal iğne ile botox, dolgu ve mezoterapi hatta dövme yaptırmış bir insan olarak normal enjeksiyon acısının 10'da biri kadar bir acı olarak tarif edebilirim. Ki zaten bütün bu güzellik uğruna yaptırdığımız işlemlerinin acısına da bir şekilde katlanıyoruz.  Boyun zaten ince deri, çok acıyabilecek bir yer ama ben bile bunun acısını bu şekilde katlanılabilir olarak gördüysem, ağrı eşiği yüksek insanlara vız gelecektir diye düşünüyorum.

Uygulamadan hemen sonra boynum.. Hafif şişlik ve kızarıklık oldu, ama yavaş yavaş azaldı ve geçti.

Bu da uygulamadan 2 gün sonra boynum, yoğun kırışık görünümü azaldı ve cilt tamamen kendini toparladı. Yapılan dolgu işleminden hiç bir iz kalmadı. O nedenle bu uygulamaları öğle arası bile yaptırılabilir diye tarif ediyor Dr. Lipp ve Dr. Redka, kendilerine katılıyorum.

Tabi bundan sonra ilk hedefim kendi doktoruma da bu aleti hemen aldırmak ve bundan sonra bütün uygulamalarımı bununla yaptırmak. Beni gibi ağrı eşiği düşük ve canı acıyan arkadaşlar, estetisyenlerinizden, doktorlarınızdan ısrarla bu teosyal dolgu kalemini isteyiniz, çünkü ben öyle yapacağım.

Sevgiler..