Bugün bir arkadaşımdan gelen bilgiyi paylaşmak istiyorum sizinle. Tiyatroyu severim ama interaktif tiyatro deneyimim yok. Ancak polisiye roman, dizi ve filmleri çok sevdiğim için bu ilginç geldi bana.. Siz ne düşünürsünüz acaba??
İstanbul’daki alternatif tiyatrolar klişelere son vererek seyircinin tüm duyularına en etkili şekilde tesir ediyor!
Bundan yaklaşık bir sene evvel Harbiye’de kendi halinde bir oto yıkamacıyken sanat alanına dönüştürülen Mekan Artı kısa sürede çokça performansa ev sahipliği yaptı: Dans, dinleti, söyleşiler, okumalar, film gösterimleri ve tabii ki tiyatro. Mayıs ayında yapılan Mizah Festivali’nin önemli mekânlarından da biriydi. Mekan Artı’ya yolumuz bu sefer Tiyatro Artı’nın ‘Üç Kişi’sini izlemek için düştü.
Önceden bildiğimiz tek şey, oyunun yalnızca bir seyirciye oynanmasıydı. Broşürde şu yazıyordu: Tek başınıza bir cinayeti aydınlatmaya ne dersiniz? Bundan sonra başınıza gelecekleri -tabii oyunla ilgili tüyo vermemeye çalışarak- teker teker ve hatta madde madde anlatalım, bomba etkisine sizi hazırlayalım.
• Her 15 dakikada bir seyirci girdiği için gitmeden önce randevu alın.
• Randevu vaktinden biraz önce orda olun. Gümbür gümbür çalan müzikle havaya girin.
• Mümkünse mont, palto, çanta gibi ağırlıklarınızdan arının. İçeride dolaşacaksınız.
• Tiyatro görevlilerinden biri sizi içeri alacağını söylediğinde derin bir nefes alın.
• İçeri girin ve yönlendirmeleri takip edin.
• Oyunun heyecanına kapılıp etrafı incelemeyi unutmayın. Her dekor özenli ve detaylarla bezeli.
• Oyun interaktif değil. Cevap vereceğim diye kasmayın. İçinizden konuşmak gelirse de, çekinmeyin.
• Son sahnede kalp atışlarınıza hakim olun.
‘Üç Kişi’; nevrotik Japon hikâyeci Ryûnosuke Akutagawa’nın ‘Çalılıklar Arasında’ ve ‘Raşomon’ öykülerinden uyarlanmış. Öykülerinin tümünde gerçeklik ve fantezi, sembolizm ve gerçeküstülük iç içe. Şiirsel bir dille anlattığı yazılarının hemen hepsi depresif, içe kapanık, karakterler uçuk. Zaten Akutagawa 30’lu yaşlarda intihar etmiş. O yaşa kadar da beklenenden fazla eser bırakmış. ‘Çalılıklar Arasında’da bir adamın cinayeti anlatılırken, ‘Raşomon’da işsiz kalmış bir uşağın iyilikle kötülük arasında nasıl gidip geldiğinden, duygularının ve dolaylı olarak kişiliğinin nasıl dönüşüme uğradığından dem vuruluyor.
Neticede bu iki hikâye öyle güzel bir kurguyla iç içe geçiyor ki; tek ve çok net bir sonuca varıyorsunuz. İnsanoğlu ne kadar güvenilir? Bu sonuca varıyorsunuz varmasına ama cinayeti çözebiliyor musunuz? Hayır! Ne oyunda ne de hikâyenin orjinalinde yazar cinayeti kimin işlediğini söylemiyor. Üç kişiden üç farklı yorumla olayı ucu açık biçimde finalize ediyor.
Ancak yine aynı öyküden esinlenerek çekilen 1950 yapımı Akira Kurosawa filminde dördüncü bir anlatımla karşılaşıyoruz. Filmi bulup izlerseniz, zamanın koşullarına göre ne kadar ileride bir yapıt olduğunu göreceksiniz. Zaten 1951 yılında Venedik Uluslararası Film Festivali’nden ödülü bile var.
Gelelim bizim versiyonun künyesine. Uyarlama ve yönetim Ufuk Tan Altunkaya’nın. Dizi izleyicisiyseniz tanıyacaksınız; ‘Adını Feriha Koydum’da Feriha’nın nişanlısı Halil’i oynuyordu Ufuk. Oyunun en başında izleyeceğiniz video performanslarının tasarımını Baran Gündüzalp yapmış. Videoda izleyeceğiniz oyuncular; Ayça Damgacı, Memet Ali Alabora, Suat Sungur ve Şebnem Sönmez.
Tek seyircilik bu etkileyici oyunda, seyirciyle göz göze, müthiş duygu aktarımlarıyla performans sergileyen tiyatrocular ise; Arda Çetinkaya, Berrin Karabaş, Cihan Esen, Fırat Uran, Neşem Akhan ve Ümit Sural. İki oyuncu dönüşümlü olarak oynuyor.
Mekan Artı’nın 2012 ajandalarına sık sık yazılacağı kesin. Biletler 50 TL ve 40 TL. Pahalı buluyorsanız bir adet ‘Mekan Kartı’ edinin. Öğrenci iseniz 150 TL, değilseniz 250 TL verin, sezon boyunca tüm oyunları dilediğiniz kadar izleyin. Diğer avantajlı bilet opsiyonları için de web sitelerini ziyaret edin. 24, 25, 30 Ocak 18.00-22.00 arasında Mekan Artı’da.
Tiyatro Artı
Üftane Sokak 31, Harbiye (0212) 224 57 56
kaynak: timeoutistanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder